17 Ocak 2015 Cumartesi

BEYİN BAĞIRSAK 2

New York’taki Columbia Üniversitesinde görevli nörobilimci, anatomi ve hücre biyolojisi uzmanı, 1998 yılında yayımlandığında çığır açan “The Second Brain” adlı kitabın yazarı Prof. Michael Gershon’a göre “karnımızda ikinci bir beyin bulunuyor“.
Bağırsaklar 100 milyon adet sinir hücresiyle çevrili. Bu kadar çok sayıda sinir hücresine omuriliğinde bile rastlanmıyor. Kulağa hakaret gibi gelse de, birçok nörobilimciye göre “ikinci beyin” asıl beynin bir kopyası. Hücre tipleri, etken maddeler ve reseptörleri aynı.
Karın bölgesinde bu kadar çok sinir hücresinin bulunması bilimcileri de burayı araştırmaya yöneltti. Son dönemde, nörogastroenteroloji gibi zor bir isme sahip olan disipline ilgi hayli arttı.
Enterik sinir sistemi üzerine çalışmalar yapan dünyadaki bilim adamları, “insan bedeninin karanlık bölgelerine yaptıkları keşif gezilerinden” söz ediyor. “Uzun zaman bağırsaklara basit refleksleri olan bir organ gözüyle baktık” diyen Londra Üniversitesinden Emeritüs Prof. David Wingate, “kimsenin aklına sinir liflerini saymak gelmedi” diyor. Gastrointestinoloji uzmanı Wingate, bu alanın öncülerden ve nörogastroenteroloji kavramının yaratıcılarından.
Los Angeles’taki California Üniversitesinden, fizyoloji profesörü ve nörogastroenteroloji uzmanı Emeran Mayer ise “Bundan birkaç yıl önce psikolojik durum ile karındaki ikinci beyin arasındaki ilişkiden bahsetseydim, meslektaşlarım benimle alay ederdi” derken, Flinders Üniversitesinde görevli Avustralyalı araştırmacı Marcello Costa, başta kendisinin de inanmadığını anlatıyor.
Herkesin hemf ikir olduğu konu ise şu: Beyin haricinde en çok sinir hücresinin bulunduğu bağırsaklar, aslında kendi başına bile fazlasıyla karmaşık bir iş olan sindirim işleminden çok daha fazlasını yapıyor. ikinci beyin, hem vücut hem de ruhun hayatta kalmasını sağlıyor; kendisi psikolojimiz üzerinde belirleyici olan serotonin, dopamin, opiatlar gibi psiko-aktiv maddelerin kaynağı. Hatta valium gibi etkili ilaçların teskin edici özelliklerini kazandıran benzodiazepin gibi kimyasallar bile burada üretiliyor. Kısacası karın, beyni pek çok şekilde besliyor.
Yazı: Hania Luczak

Hiç yorum yok: