BAGIRSAK VE BEDEN İLİŞKİSİ BEYİN VE HASTALIKLARIN SEBEBLERİ
Aldıgınız antibiyotikler,toksinler,fast food beslenme,şampuanlar,market
ürünleri içecekler barsak floranıza zarar veriyor ve iyi mantarları yok
edderek
,kötü mantarların ,üstelik kandida barsak mantarı
barsaklarınızı ag gibi sarıyor , hasarlı ve geçirgen bağırsak florası
nedeniyle, iyi sindirilemeyen besinler; bağırsak duvarından kana geçer.
Bu durum bağışıklık sisteminin aşırı derecede çalışmasına ve kana geçen
sindirimi tamamlanmayan besinlere karşı da antikor üretmesine sebep
olur.
Bağışıklık sisteminin aşırı derecede çalışması sonucu
üretilen bu antikorlar; kendi vücut dokularına saldırmaya başlar ve yok
etmeye çalışır. Bu durum bağışıklık sistemini zayıflatır ve Otoimmün
Sistem Hastalıklarına neden olur.
Aşırı Çalışan bağışıklık sistemi
sonucu üretilen antikorların, Merkezi Sinir Sistemine yönlenmesiyle; her
sinir hücresini ve her sinir lifini koruyan bir yalıtım maddesi gibi
kaplayan miyelin tabakasına saldırması sonucu Multiple Skleroz (MS)
hastalığı ortaya çıkar. Bu inflamatuar reaksiyon, sadece miyeline değil
aynı zamanda oligodendrosit yani miyelini üreten hücreleri de hasara
uğratmaktadır. Miyelin tabakasının yok edilmesi sonucunda sinir
aksonları çıplak kalmaktadır. Çıplak, yani demiyelinizasyona uğramış
aksonlar elektrik impulslarını çok yavaş iletmekte ya da hiç
iletememektedir. Bu nedenle beynin görme, konuşma, yürüme gibi
fonksiyonlar üzerindeki kontrol kabiliyeti bozulur. Barsakların tedavi
edilmesi ile ince bağırsaklardaki geçirgenlik ve bakteri dengesizliği
iyileşeceği için; onarım mekanizmaları harekete geçer. Daha önce hasar
görmüş miyelinin onarımıyla impuls aktarımının tekrar sağlıklı
gerçekleşmesine ve geçici olarak yitirilen fonksiyonların büyük bir
bölümünün tekrar geri alınması sağlanmış olur.
Aşırı üretilen antikorlar tiroid hücrelerine gidip yapışarak onları
'aynı bir mikropmuş' gibi tahrip eder. Bunun sonucu olarak iltihabi bir
durum (“tiroidit”) ortaya çıkar. Bu iltihap ve harabiyet sonucunda
hormon üreten tiroid hücreleri çalışamaz hale gelir, kandaki tiroid
hormon (tiroksin) düzeyi düşer, TSH düzeyi artar. Hastada hipotiroidizm
(tiroid hormon yetmezliği: örneğin Haşimato hastalığı) veya daha seyrek
olarak hipertiroidizm (zehirli guatr: örneğin Basedow Graves hastalığı)
oluşabilir. Antikorları çok yüksek olanlarda tiroid kanseri görülme
oranı daha yüksektir.
Bağışıklık sisteminin aşırı aktivasyonu aynı
zamanda, vücuttaki deri, damar, kalp, akciğer ve kaslar gibi birçok
eklem dışı dokuyu da etkiler. Vücudun kendi dokularına karşı antikor
üretmesi ile birlikte bağışıklık sisteminin zayıf düşmesi sonucunda
Kronik Yorgunluk Sendromu, bir çeşit iskelet-kas sorunu olan
Fibromyalji, saçlı ve tüylü bölgelerin beyazlaşmasına neden olan
Vitiligo ve Vaskulit, Ürtiker, Diyabet, Raynaud gibi hastalıklar ortaya
çıkmaktadır. Vücut tarafından gereksiz yere üretilen antikorlar
bağırsağa karşı harekete geçmeye başlarsa Ülseratif Kolit, Crohn
Hastalığı, ortaya çıkar. Antikorlar akciğerleri etkilemeye başlarsa,
durum Astımla sonuçlanır. Bağışıklık sisteminin eklemlere saldırması;
Romatoid Artrit (RA) adı verilen, enflamatuvar bir otoimmün bozukluk
olarak tanımlanan hastalığa neden olur. Engelleyici ve ağrılı bir
iltihabi durumdur, ağrı ve eklem aşınması sebebiyle önemli oranda
hareket kaybına yol açabilir. Eklemlerin iç yüzünü döşeyen dokunun
iltihabı ile başlar ve kıkırdak, kemik, tendon ve bağlarda harabiyet
yapabilir barsaklarınızın tedavi edilmesi ile hastalığa kaynaklık eden
ve bağışıklık sisteminin aşırı derecede aktive olmasına sebep olan
bağırsak flora anormalliğini ve bağırsak duvarı hasarını ortadan
kaldıracağı için, onarım mekanizmaları harekete geçerek eklem dokuları
iyileşmeye başlayacaktır.
Sonuç olarak; anksiyeteden,
şizofreniye; epilepsiden otizme; gaz ve şişkinlikten kolon kanserine;
mide hazımsızlığından mide kanserine; egzemadan MS (Multipl Skleroz)
hastalığına, alzheimere ve parkinsona uzanan hastalık tablosuna
kaynaklık eden temeldeki tek problem: Bağırsak florasının
patojenik,bağırsak duvarının hasarlı ve geçirgen olmasıdır. Bağırsak
florasının dengeye getirilmesi, bağırsak duvarının iyileştirilerek
geçirgenliğinin normalleşmesiyle tüm bu hastalıklara önlem almak
mümkündür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder